Kör Karanlıkta Aydınlık

  


Can : Ben buraya düştüğüm günden beri güneşin etrafında kaç kere döndü dünya? Bilmiyorum. Burada dakika farksız aydan. Kuyu bir kısa çember, dibi çamur, kara balçık, ta çenemde su. Su da çürüdü, adımdan gayrısını bilmiyorum. Can, Can derlerdi ben buraya düşmezden evvel.

Canan : Can! Can 

Can : Can, Can adımdan gayrısını bilmiyorum. Can! 

Canan: Can yukarı bak, buradayım!

Can : Işık, kör edici ışık. Ben karanlığa alıştım, karanlık bir dolu dinginlik. Yukarı bakamam. Işık, gözlerimi yakar.

Canan : Can, sayıklıyorsun yukarı bak buradayım beni gör! Seni çıkaracağım.

Can: Kimsen şayet, geldiğin yöne git. Baksam da tanımam seni. Tanısam da ipine güvenip çıkmam yukarı. Çıksam da geri atarım kendimi kuyuya. Burası rahat, burada sükût, burası yalnızlık. 

Canan : Ondan mı kendi kendine söylenip duruyorsun aşağıda! Nasıl aşağı indiğini biliyor musun? Sen mi düştün birileri mi itti? 

Can : Önce onlar itti aşağı. Sonra ben dünyada aradığım yerin bu kuyu olduğuna karar kıldım. Yukardaki! Her kimsen sende aşağı gel derdim ama tecrit sükûnumu bozarsın. Git kendine bir kuyu bul, korkma sende içine gir. Gir ki şu dünyada ana rahmin neresiymişoradaki güveni nerede bulurmuşsun gör. Oradaki huzurun ancak bu kuyuda olduğunu anla. 

Canan : Sen yardım kapılarını kapatmışsın. Kendini kuyuna hapsetmişsin Can!

Can : Anla yukarıdaki anla! Sen yukarıda her şeyden kaçarak, her şeyle mücadele ederek yaşadıklarına hayat mı diyorsun? Söyle en son ne zaman huzurla oturabildin? Etrafındaki her şey, herkes senden bir şeyler beklerken sen ne vakit yalnız kendin olabildin, kendin için vakit ayırabildin? Şimdi görgüsüzce ve küstahça bu ne kibirdir ki geldin buraya sözde beni kuyudan çıkarıp kurtarmaya? Kurtulmanın sencesidir kuyudan çıkmak. Sen burayı bilmediğin için esas kurtulanı sen zannetmektesin. İşte kurtuluş, işte hakikat! Yalnız iki adımlık dibi kör bir kuyuda. Bu dünyanın temaşası ancak böylesi irrite gözüken bir yerdedir işte. Çünkü sizin dünyanız o denli kötülükle yoğrulmuştur ki irinle ve kanla dolu bir cerahattir gözümde. Ey yukardaki defol! Sana tek diyeceğim budur artık. Bundan gayrısını da bekleme benden. 


"Enes Öz."