Özünün Çekirdeği ve Kesiti
Saçlarımda artık beyazlar var öyle uzun uzun anlatamam herşeyi. Klişeler klişesi ama çok güzel laf bir de hayat devam ediyor sözü bu da çok doğru ve ben hayat devam etsin diye uğraştığım için suçlu hissettiğim günlerden geçiyorum. Eşim yirmi gün sonra vefat edeli tam bir yıl olmuş olucak. Ey ölüm ne uzun ve nefes kesicisin. içimde binbir kesik atıyorsun seni her hatırladığımda yüreğime katran dolu bir hüzün çöküyor. Ey ölüm ne kadar da heybetlisin böyle her şeyi var gücünle kaplıyorsun acıdan hiçbir evladı hiçbir eşi hiçbir anne babayı mahrum bırakmıyorsun. İnandığım her şeyin üstüne yegane gerçek olarak oturuyorsun ve ben hayatım bitecek bir an gelip beni de alacaksın diye çok korkuyorum. Bu hayatta hep ne yapmam istediğimi nereye gitmem gerektiğini kimle olmam gerektiğini sorup durdum. Ta ki senin bir bıçak gibi keskin ve soğuk yüzünü gözlerimle görene kadar. Bu ölümden sonra hayat bitti dedim önce her şey alabildiğine anlamsızdı. inanacak sevecek gidecek hiçbir şey yoktu. Oturdum günlerce saatlerce dakikalarca içime baktım. Ruhumun ecesini aradım. Bir reaktörün içinde bulunan çekirdek gibi öz benliğimi görmeye çalıştım. Başka şehir başka insanlar başka inançlar sarmıştı etrafını çok kalındı dışı hele ki o ölümün verdiği korku ve hüzün çekirdeğin var olduğunu bile unutturmuştu bana. Sonra psikologla görüşmeler başladı o anlattırdı ve ben ağladım seanslara gitmek görüşmek istemiyordum. O katmanları açtıkça canım yanıyordu o kadar canım yanmıştı ki artık eski beni çekirdeği rahatça görmeye başladım. Sonra sordum seni ne mutlu eder o yöne git. Kim ne derse desin sevdiğin o şeyleri ölüm denen keskin bıçak seni de kesmeden sıkı sıkı tut. Mutlu olmak bunu yapmak için ne kadar zamanın var bilemeyiz. Eminim beni haksız bulanlarda olucak bu kadar kısa sürede iyileşilir mi diye onlara kısa zamanda onlara kolay ben kendi cehennemimin içinde ateş biçerek çıktım bu günlere. Herşey doğru olmayabilir ama hikaye kötü ise kahraman ne yapsın. Yanlış da benim doğruda. Ben biliyorum gecelerin beni ne acılarla yoğurduğunu ben çektim bu hayatın bu ölümün kahrını kimseye hesap veremem vermem.
"Mine"

