Yollar


Bu sefer tehlikeli madde taşıyordum. Korkuyordum ya bir şey olur da patlar diye insanın içine bir ürperme geliyor.Ekmek parasıydı.Katlanıyorduk bir şekilde.Köyde neler oluyordu bilmiyordum.Yaklaşık bir aydır uğramamıştım köye.Normalde ayda iki ya da üç kez giderdim köye ama bu sefer gidemedim.
Hava çok soğuk ellerim çatlıyordu.Susuzluktan çatlayan toprak gibi çatlıyordu ellerim.Abdest almak için mola vermiştim.Musluğu açıp da elimin o soğuk suyla buluştuğum an deli gibi sıçradım oturduğum yerden.Hızlı bir şekilde abdest alıp paltomu giydim.

Çok acıkmıştım.Hemen mola verdiğim yerdeki lokantaya girdim.Lokanta biraz cebimi zorlardı ama yapacak bir şey yoktu.Tek lokanta oraydı.Sipariş verdim.Mecburi gülümsemeyle beni karşılayan garson şimdi de bana siparişimi getiriyordu.Yemeği yedikten sonra hesabı ödemeye gittim.Saçlarını ve sakalını kızıla boyayan kasiyer bana gülerek yediğim içtiğim şeylerin parasını söyledi.Elimi cebime attım ve çıkarttım parayı.Huzursuz olmuştum o kadar para verdiğime.Ama artık iş olup bitmişti.Daha sonra tırıma doğru gittim ve tırdaki beş basamağı çıktım.Bir elimle direksiyonu tuttum diğer elimle de arabayı çalıştırdım ve bastım gaza.Erzincan'a doğru yola çıktım.
Soğuktan titriyordum.Yol uzundu ve yanımda kimse yoktu.Köyden gelen haberlerle göre benim bir an önce askere gitmemi ve gelince de münasip biriyle evlenmeme dair istekler varmış.Askerlik işim sağlık sorunlarından dolayı iptal edilmişti.Evlilik işine gelince gönlümde birisi vardı zaten.

*

Ah babam ah...Kilolu,Simsiyah sakalı, ve durmadan yemek yemesi...Hepsiyle birlikte babamı o kadar çok seviyorum ki bu anlatılmaz.Son zamanlarda çok fazla kilo almıştı.Sigara da içerdi.Sigara içince kendinden geçer ve dumanı gözüyle takip ederdi hep.

Elim soğuktan çatlıyordu.Tırın kontrolünü çok zor sağlıyordum.Elim soğuktan titriyordu çünkü.Yollar hep çukurla doluydu.Gözümü dört açarak gitmek zorundaydım.Her an manyağın biri gelip önüme çıkabilirdi birden.Babam gili aramam lazımdı yükü teslim ettiğim zaman.Yoksa imkanı yok rahat edemezlerdi.5 kardeşin en büyüğüydüm.Babalık yapıyordum hepsine.Babamdan sonra ben vardım erkek olarak.Bu hem güzel bir şeydi hem kötü çirkin bir şeydi.Ailenin yükü biraz üstümdeydi.Onların derdini sıkıntısını birçok şeyi ben dinler ben hallederdim.
Şoför arkadaşlarla birlikte soğuğa meydan okurcasına sıcacık çaylarımızı içiyorduk.Şoför Abdullak ince bıyıklarını sıvazlarken beni gördü.Amcasıyla konuşmuştu çok mutluydu.Abdullah kimsesiz birisiydi.Anne ve babası o çocukken ölmüşler.Diğer akrabaları ona bakmamış.Sadece Abdullah amcası ona bakmış.Onu evine almış.Abdullah'ın yeşil gözlerindeki mahzunluk bu yüzdenidr belki diye düşüncelere dalıyorum.Bu kadar fazla sigara içmesi,durmadan bir yerlere bakıp dalması belki birçok şey bunun yüzündendi bilemeyiz.İnsanlar birer kapalı kutu içinden neler çıkar bilemeyiz. Zeynep...

Kısa boylu ve güler yüzlü.Gülerse gözleri başka aleme giderdi göremezdiniz.Bir şeye kızdı mı yüzü kıpkırmızı olurdu.Tarlada gözüm ona takılırdı.Onu izlerken başka alemlere gitmiş gibi olurdum.Babam durumu anlar gibi gelip şakalar yapardı bana.

*

Askerliğim ertelenmişti bazı sağlık sorunlarımdan dolayı ve açıklığa kavuşana kadar yollara devam etmek istiyordum.Ayda bir iki kere memlekete giderdim.Çok fazla çalışıyordum.Evimi çok özlüyordum.Sobanın önünde çay ve sigara içmeyi o kadar özledim ki anlatamam.Babam gelirdi.Sabahları erken kalkar sabah sporunu yapardı.Kahvaltımızı hazırlardı daha sonra.Bizim evde yıllardır kahvaltıyı babam hazırlar.Bizse bulaşığı yıkardık.Annemse evin temizliğiyle uğraşırdı.

Bunları sonra konuşuruz şimdi geçelim.
Adana'ya doğru gidiyordum.Aklımda birkaç fikir dolanıyordu.Adana'da nakliyat işi bitince memleketime gitmek istiyordum.Şirketle konuşup bu durumu konuşmak istedim.
Şirketi aradığımda kısa ve siyah saçlı aynı zamanda kendini çok fazla beğenmiş sekreterimiz açtı telefonu.Müdür Kemal Bey'in işinin olduğunu bir çırpıda söyledi ve telefonu kapattı.Nefret ederdim bu gıcık kadından.Orosbu çocuğu işi gücü kadınları ezmekten başka bir şey değildi.Gözleri zaten sinsiliğin yalakalığının işaretiydi.Daha sonra Kemal Bey'in yanına gittim.Kimseyi aramadım randevu almadım.Tek başıma gittim.Adam da bir şey demedi kabul etti.Yorgun mavi gözlerle bana baktı.Biraz zorluk çıkarttı ama yine de almıştım izni.Hemen memlekete gidip askerlik işimi de açıklığa kavuşturacaktım.Askerliğini yapmadan kız almak imkansızdır bizim köyümüzde.Hemen tırın dolabındaki kitaplarımı aldım ofise teslim ettim.Yollarda iyi geliyor bana kitaplar.rahatlatıyor beni şahsen.Kitaplar gerçekten huzur veriyor.

"Celaleddin Cihat"