Mevsimler

 


Günler aylar geçer

Mevsimler gibi insan 

Yapraklarsa onun haleti ruhiyesi

Hemen bakalım en yakından 

Sonbahar serilmekte önümüze şimdi 

Ağaçların etekleri artık renkli

Sarısı kırmızısı 

Soğuğa dirençli inatçı yeşili

Öyle bir büyücü ki

Bizi yola çıkarır en aziz hatıralarda

Belki bir kadife çiçeğini anımsatır 

Yada en tatlı hülyaları

Kadrajın arkasından gösterir bize

Uzaklardaki yarin gülüşünü 

Esen rüzgarla kurumuş olan yapraklar bizi dansa kaldırır

Etrafımızda yoktur onlardan daha oyuncuları

Çıkardığı seslerle bize haber verirler

Tabiatın uykuya hazırlandığını 

***

Sonra günler aylar geçer 

Kış gösterir kendini heybetlice

Yapraklar artık kaybolmuştur 

Süpürüle uça bitmiştir 

Sanırsın tükenmiştir 

İnsanın tabiatla alakası azalmıştır 

Artık kadrajın arkasında neşeli sevgili yoktur

Belki ayrılık kara çalı uzanmıştır aranıza

Umut tükendi sanırlar 

İçinde ne umutlar ne yapraklar saklı 

Oysa ki o kara çalı 

Onlar bilmezler görmezler 

Ancak sen bilirsin 

Bilirsin ki devam edebilirsin

***

Sonra günler aylar geçer 

Mart kazma kürek yaktırdıktan sonra 

Sahne nisan ve mayıstadır

Dağlar domur domur çiçeklenir

Mor yapraklı çiçekleri görürsün hep

Çünkü en sevdiğin onlardır 

Lavantalar sana gülümser gibi gelir

Sense neşelenip bir bahar türküsü tutturursun

Kolunda iki ipten bir marteniçka

Dileğin hep aklında 

Gözlerin leylek arar 

Pırıl pırıl gökte 

Sonra bir Çağla ağacı 

En taze yapraklarıyla

Merhaba der sana

***

Sonra günler aylar geçer

Okullar kapanır 

Çocuklar bahçelere dalar

Ormanlara pikniğe gidilir 

Bir kız çocuğu bir ağaca sarılır

Ağaç onu öper

Yanağı reçine olur 

Çocuk şaşkın 

Yapraklar bu şakaya hışırdayarak güler

Anne bir yaprak alır 

Yavrunun yüzünü siler

Kız çocuğunun yanağı neşeyle parlar

Mevsim yazdır 

Ve zaman böylece akıp gider


"Mine Özen"