Alaçatı

 


Eylul olum ayidir. Eylulde tum tabiat olur. Yszin o guzel ve parlak nesesi yerini kuru sonbahara yagmura kapali havalara birakir. Eylul ayrilik ayidir. Eylul sıkıci ve gundelik hayatin kosturmasi dolu bir yılin baslangicidir. Yil ocakta baslamaz eylulde baslar haziranda biter. Hic bir mevsim yaz gibi degil.


Alacatidaki tatilde tam eylulun 1 inde bitmsiti. Neredeyse tum agustos ayinda izmirin gezilmedik yeri kalmamis son bor haftasi da dolu dolu bir sekilde alacatida gecmisti Aleyna icin. Simdi ise arabada giderken Ankarayi ciktiklarini gosteren tabelayi gorunce yine huzum basmisti icini.

Sereflikochisar'a gidiyorlardi. Herkesin adini duyunca Ankaranin Cankaya ilcesi sandigi Sereflikochisar aslinda bir ildi ve Sereflikochisar disinda pek bir bilen eden oldugu da soylenemezdi. Sereflikochisarlilar disinda Hasbelkader buraya atamasi cikmis memurlar disinda kimse kolay kolay buraya disardan gelmezdi. Aleynaya gelince onun hikayesi daha farkli. Babasi yeni kurulan Lastik Fabrikasina mudur olarak calismaya baslamisti. Butun cocuklugu Balikesir Edremitte gecmisti Aleynanin. O zamanlar da babasi bir zeytin fabrikasinin muduruydu. Aleyna tam bir ege kizi olarak buyumustu. Evden cikar cikmaz egeyle bulusuyor balikci teknelerine selam veriyor o zamanlar hala hayatta olan kopegi George'u gezdirmeye bayiliyordu. Edremite tatile gelen kampcilarla az dostluk kurmamisti. Cok ilginc insanlarla tanisma firsati yakaliyordu. Otostopla nepalden gelen bir cocuk cok ilgisini cekmisti. Aleynanin cocukluk aski. Kendisinden neredeyse 10 yas buyuk olan Emreydi. Halende gorusuyorlardi ama Emre Aleynayi hep cocuk olarak goruyordu. Simdi Aleyna 16 o ise 26 yasindaydi.