Ruhun Bilinmeyene Yolculuğu
.jpeg)
Yazarken tıpkı bir duru görü süreci içinde gibiyizdir. Bedenimiz burada olsa da ruhumuz sanki bazı gezintilere çıkmıştır. Gittiği yerde insanlarla tanışmış, bir takım önemli olaylara şahit olmuştur.
Sizde bunları hatırlamaktasınızdır veya ruhunuz size başından geçenleri anlatmaktadır.
Ancak her detayı anlatamaz, unutmuştur. Bazı şeyler yarım, suretler siliktir.
Siz size anlatılanı yazarken bazı eklemeler yapar, boşlukları doldurursunuz.
Burada bahsettiğimiz belki uzun süredir takılı kalmış olan hikayenizde bir arter yakaladığınız peşi sıra sayfalarca yazmaya başladığınız o büyülü andır ki pek nadir yaşanıp yazının hayatını kurtaran can suyu bizzati budur.
Bir arter yakaladığınızda ne olacağını biliyormuş, herşey hazırmış gibi kesintisizce ardı ardına sayfalar yazabilirsiniz. Bir yerde arter tükenebilir, olsun. Varken değerlendirmek hakikat olandır.
Peki arter tükendiğinde ne yapmalıdır? Oturup yeni arter gelmesini mi beklemelidir?
Bir seçenek şudur, yazmaya elimizden geldiğince devam etmeli yazıda keşfe çıkmalıyız.
Bu süreç uzun veya kısa olabilir. Defalarca yazıp silebilirsiniz, ne kadar yazsanızda yazdığınız kafanızda size yapmacık gelebilir. Diyaloglar sahneler birbirine girebilir. Bu yazınızın sınırlarınızı keşfetmeniz için gereklidir. Yeni arter nerededir, o fikir tam olarak hangi karakterin hangi cümlesinde, hangi sahnede gizlidir? Karakterler arasında tanımadığınız bir şahıs mı vardır? Peki ya o kim?Bunu öğrenmeye çalışmak cevap aramak keşiftir.
Keşfe çıktık arter bulamadık ne yapmalı? Yazıdan adam olmayacağını düşünerek kaldırıp sobada yakmalımıyız?
Hayır, yapılabilecek şudur; yazı demlenmeye bırakılır. O ana dek yazdıklarınız ve keşiflerinşzin oturması gerekmektedir. Karakterlerinize bu yeni diyaloglarını, içinde bulundukları yeni çıkmazı düşünmelerine fırsat vermelisiniz. O bilinmeyen şahsın kendini tanıtacağı anı beklemelisiniz.
Dem sürecinde yazıyı kendi başına bırakmamak arada bir yoklamak muhakkak gereklidir. Yoksa yazınız size küsebilir, aranızdaki bağ kopabilir. Uzun süren yokluğunuzun ardından yazınıza döndüğünüzde masada yabancılarla karşılaşmanız olasıdır.
Meçhulden Mektuplar III.